Mahkeme Kararı Uyarınca Karar Harç Müzekkeresi ve Ödeme Emri Tebliği

Yargı harçları, makbuz karşılığında ödenir, yargı harçları harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından alınır.

Maktu harçlar; tarifedeki tutarlarda ve işlem yapılmadan önce ödenir, eğer ödenmez ise, ödenme işlemi gerçekleşmeden işlemlere devam edilmez.

Yazımızın konusu Nispi Harçlardır. Nispi Harçlarda ödeme zamanı, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a maddesinde; “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.” şeklinde ifade bulmuştur.

Yukarıdaki kanun maddesi düzenlemesinde belirtildiği üzere, kişiler dava açarken ödenmesi gereken harcın ¼’ünü öderler, kalan kısmını ise mahkemenin kararının verilmesi üzerine 1 ay içerisinde öderler. ¾ karar harcının ödenmesi için mahkemece “Harç Tahsil Müzekkeresi” yazılır ve ödemesi gereken tarafa tebliğ edilir. Buraya kadar ki iş ve işlemler Avukatlar tarafından yürütülür ve takip edilir. Kanunda belirtilen süre içerisinde ödenmemesi durumunda ise yetkili vergi dairesinde “Ödeme Emri” tebliğ edilir. Vergi Dairesi ve ödeme emri işin içine girdiğinde ise artık konudan Muhasebeciler haberdar olmuş olur ve konu Muhasebecilerin çözmesi gereken konu olarak anlaşılır.

İlk bakışta, Harç Tahsil Müzekkeresinde yer alan tutarı ödemekten başka bir yol yokmuş gibi görülür ancak Vergi Yargısı’nca verilen kararlar burada önem arz eder. Birçoğumuzun bildiği üzere, yargı karar harçları çok yüksek tutarlarda olabilmektedir. Nispi harcın ¾’ünün ödenmesi kararın kesinleşmesine bağlanmıştır. Bu nedenle bazı yargı kararları İstinaf/Temyiz beklenmeksizin kesinleşir, bazı yargı kararları ise İstinaf/Temyiz ile kesinleşir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 367. maddesinin 2. fıkrasında; taşınmaz ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe uygulanamayacakları kurala bağlanmıştır. Bu nedenledir ki; taşınmaz ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmesi gerekir yani İstinaf/Temyiz sonuçlarına göre kesinleşme söz konusu olacaktır.

Sözün Özü; dava sonucunda taşınmazın aynına ilişkin olarak verilmiş olan karar, İstinaf/Temyiz aşamalarını tamamlamadıkça kesinleşmez. Yine bilindiği üzeredir ki mahkemelerin bu tür kararlarında ortaya çıkan karar harçları çok yüksek tutarlarda harçlardır.

Uygulamada mahkemeler 6100 sayılı kanunun ilgili hükmünü dikkate almıyor ve “Harç Tahsil Müzekkeresi” ni yazıp taraflara tebliğ ediyorlar, verilen sürede de ödenmediğinde yetkili vergi dairesi ödeme emrini düzenleyip tebliğ ediyor. ¾ Karar harcını ödemek istemeyen tarafa ise, Vergi Yargısında dava açmaktan başka yol kalmıyor. Vergi Yargısında da bu konuda farklı görüşler olmasına rağmen açılan davalar çoğunlukla mükellefler lehine sonuçlanmaktadır.

Bu nedenledir ki; örneğin Rıhtım Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi’nden bir ödeme emri geldiyse, ödeme emrinde türü Karar Harcı (veya kodu) yazıyor ise, Avukatımız ile görüşüp davanın içeriği hakkında bilgi alıp ödenip ödenmeyeceği konusunda yönetime bilgi vermeliyiz.

 

Cem Çelik
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Sorumlu Ortak Baş Denetçi
cemcelik@atadenetim.com.tr

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir