6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 66.Maddesi uyarınca;
1-Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarır.
2-Tacir açılıştan sonra her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter düzenler. Faaliyet dönemi veya başka bir kanuni terimle hesap yılı oniki ayı geçemez. Envanter, düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun düşen süre içinde çıkarılır.
3-Maddi duran malvarlığına dâhil varlıklarla, ham ve yardımcı maddeler ve işletme malzemeleri düzenli olarak ikame ediliyor ve toplam değerleri işletme için ikinci derecede önem taşıyorsa, değişmeyen miktar ve değerle envantere alınırlar; şu şartla ki, bunların mevcutları miktar, değer ve bileşim olarak sadece küçük değişikliklere uğramış olsunlar. Ancak, kural olarak üç yılda bir fiziksel sayım yapılması zorunludur.
4-Aynı türdeki stok malvarlığı kalemleri, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ve borçlar ayrı ayrı gruplar hâlinde toplanabilir ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere konulabilir.
Yine, aynı yasanın 67.Maddesine göre;
1-Envanter çıkarılırken, malvarlığı mevcudu, sondaj yöntemine göre ve genel kabul gören matematiksel-istatistiksel yöntemler yardımı ile çeşit, miktar ve değer olarak belirlenir. Kullanılan yöntem, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmalıdır. Bu şekilde düzenlenen envanterin vardığı sonuçlar, fiziksel sayım yapılmış olsaydı elde edilecek olan envanterin sonuçlarına eş düşmelidir.
2-Bir faaliyet döneminin kapanış envanteri düzenlenmesinde Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun başka bir yöntemin uygulanması suretiyle, cins, miktar ve değer olarak malvarlığı mevcudunun güvenle tespiti sağlanabiliyorsa fizikî envanter gerekli değildir.
3-Faaliyet döneminin kapanışında, fizikî sayım veya ikinci fıkraya göre izin verilen diğer bir usul kullanılarak malvarlığı kalemlerinin cins, miktar ve değerine göre faaliyet döneminin kapanışından önceki üç veya sonraki iki ay içinde bulunan bir gün itibarıyla düzenlenmiş özel bir envanterde gösterilmişse, ayrıca bu özel envantere dayalı olarak ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun bir şekilde ileriye dönük tahmin yöntemiyle, faaliyet döneminin sonunda mevcut varlıkların o faaliyet döneminin sonu itibarıyla değerlemesi doğru yapılıyorsa, varlıklara ilişkin envanterin yapılmasına gerek yoktur.
Diğer taraftan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 562/1-e Maddesi uyarınca kanuna aykırı hileli envanter çıkarmak suçtur. Bu suçun cezası da ikiyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıdır.
Subjektif kârlar elde etmek ve fiyat artırmak amacıyla gerek “Soğan Stokçuluğu” , gerekse başka mallarda stokçuluk yapmak, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 66, 67 ve 562.Maddelerine göre suçtur ve hukuka aykırı fiillerdir.
Adli para cezası, hükümlü tarafından işlenen suçun karşılığı olarak bir miktar paranın devlet hazinesine ödenmesine yönelik verilebilecek bir yaptırım türüdür. Adli para cezasına yalnızca mahkemeler hükmedebilir, diğer tüm kurumların vereceği para cezaları idari para cezası niteliğindedir. Adli para cezasının idari para cezasından farkı ise ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrilmesidir.
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. Maddesi uyarınca hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması halinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.
Adli para cezasının ödenmemesi durumunda hükümlü kamuya yararlı bir işte çalıştırılabilir. Ancak hükümlü, bu halde de denetimli serbestlik görevlerine uygun davranmazsa çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmı açık ceza infaz kurumunda yerine getirir. Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.
Yasal Dayanak:
Resmi Gazete Tarihi ve Numarası | Yasal Dayanak |
14.02.2011 – 27846 | 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 66, 67 ve 562 |
29.12.2004 – 25685 | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Madde 106 |
Zekeriya Aslan
Yeminli Mali Müşavir
zekeriyaaslan@finansalymm.com
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)