Bağımsız Denetim Süreci ve Türkiye’de Hile Risk Değerlendirmesi – 1

Finansal Raporlama Hilelerinin Nedenleri ve Sonuçları, Bağımsız Denetim Süreci ve Türkiye’de Hile Risk Değerlendirmesi.

bagimsiz-denetim

Hile Kavramı
Hilenin Kısa Tarihçesi
Hile insanlığın geçmişi ile var olmuş ve çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Finansal Hileler Sanayi Devrimi öncesinden bu yana toplumu rahatsız etmektedir. Son birkaç on yıl boyunca tarihsel öneme sahip pek çok sayıda finansal hile skandalları olmuştur.

Örnek olarak 1970’li yıllarda ‘Sermaye Fonu Skandalı’ ortaya çıkmıştır. Bilgisayarlar hile yapılmasında kullanıldığı için, ilk büyük finansal skandal olan bu hile önem taşır. Diğer önemli hileler: ZZZZ Best (1986), Phar-Mor(1992), Cendant (1998), Waste Management (1998), Sunbeam (2002), Parmalat (2003) olarak çoğalmıştır (Sertaç Terzi, Hileli Finansal Raporlama Önleme ve Tespit-IMKB İmalat Sanayinde Bir Araştırma (1. Baskı), Beta Basım, İstanbul, 2012, ss. 23 ).

Türkiye’de, gerek Amerika’da gerekse Avrupa ülkelerinde karşılaşılan düzeyde finansal skandallarla karşılaşılmamıştır. Ancak mali sektörde, ekonomiyi etkileyen banka skandallarıyla karşılaşılmıştır. Banka skandallarına örnek olarak, İmar Bankası, Pamukbank ve Toprak Bank yolsuzluk nedeniyle batan bankalardan birkaçıdır.

Hilenin Tanımı; İşletme yöneticileri işletmelerden farklı beklentilere sahip olsalar da, işletmelerin varlık ve kaynakları daima ilgililerin ortak ilgi noktası olmuş, işletmelerin sahip oldukları varlık ve kaynaklara göre, ilgililerinin farklı beklentileri karşılanmaya çalışılmıştır. Farklı beklentiler hileli işlemlerin yapılması için zemin hazırlamaktadırlar. Bu nedenle hile, varlıkların işletme içi ya da dışındaki kişiler tarafından zimmete geçirilmesi veya çeşitli nedenlerle finansal tablolarda ya da diğer resmi kayıtlarda yapılan bilinçli ve planlı uygulamalardır. Hileler bilinçli bir şekilde, önceden planlanarak yapılan kasıtlı yanlışlar olarak tanımlanabilir.

Diğer bir tanımla hileyi, “ belli bir amaçla işletmenin işlem kayıt belgelerinin bilerek tahrip edilmesi” şeklinde açıklayabiliriz (Fatma Ulucan Özkul, Pınar Pektekin, Muhasebe Yolsuzluklarının Tespitinde Adli Muhasebecinin Rolü ve Veri Madenciliği Tekniklerinin Kullanılması, Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Sayı 4, 2009, ss. 63).

Hile eyleminde ortaya çıkan ana unsurlar ise aşağıdaki gibidir;

– Gizli yapılan bir faaliyettir,
– Hile yapan kendisine bir yarar sağlar,
– Kesinlikle kasıt unsuru vardır,
– Her durumda işletme zarar görür.

Hilenin oluşması için ise üç unsurun gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bunlar; Baskı, fırsat ve haklı göstermedir (Nermin Çıtak, Hileli Finansal Raporlamada Yaratıcı Muhasebe (1. Baskı), Türkmen Kitabevi, İstanbul 2009, ss. 16).

• Baskı: Her hile yapan kişi, bir çeşit baskı hissetmektedir. İşletmelerde hile yapılmasını teşvik edebilecek finansal baskılara örnek olarak; finansal kayıplar, düşen satışlar, rakiplere göre daha başarısız mali dönem sonuçları, borsadan getiri beklentileri verilebilir.
• Hileyi biyolojik ve duygusal nedenlere bağlayan görüş sahipleri, açgözlülük gibi intikam, duygusal dengesizlikler, aşırı bencillik ve sistemleri alt edebilen herkesten akilli olma isteğini de güdüler arasında saymaktadır
• Fırsat: Kontrollerin yetersizliği, etkisizliği veya yönetimin kontrolleri boşa çıkarmadaki yeteneği türünden bazı şartlar hilenin oluşumuna bir tür fırsat sunmaktadır.
Hile( Suç) = Baskı + Fırsat şeklinde de tanımlanır.

Sözgelimi muhasebeciler kendilerine emanet edilen çekler ile satış elemanları irsaliye ve faturalar ile bankacılar nadiren kullanılan hesaplar ve mevduat ile emlakçılar kendilerine taksitler halinde verilen paralar ile hile yapabilmektedir.
Haklı Gösterme: Hileli davranışta bulunanlar, kişisel ahlâk anlayışlarına uygun olarak hileli davranışlarını haklı göstermeye çalışırlar.
Fırsat ve baskı ne kadar büyükse bir kişinin hileye bulaşma fiilini haklı gösterme ihtimali de o derece büyük olacaktır.

Muhasebe hilesi, V.U.K.’nda sadece kavram olarak yer almakta ancak tanımı yapılmamaktadır. Yani, hangi unsurların muhasebe hilesi sayılacağı kanunda belirtilmemiştir. Türk Ceza Hukuku’nun temel ilkelerinden biri kanunsuz suç ve ceza olmayacağıdır. Yani kanunda belirlenmeyen konularda kimseye ceza verilemez. Bu çelişkinin giderilmesi için kanunda muhasebe hilesinin tanımı yapılarak, hangi unsurların muhasebe hilesi sayılacağı açık bir şekilde belirlenmelidir.

Sezen Özen

Kaynak: muhasebenetwork.com

 

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir