İşveren iş kazası mağduru mu sorusuna cevap bulmak gerekir.
Şişli’de eski likör fabrikası arsasında yapılan rezidans inşaatının 12.katından 5. kat’a düşerek feci şekilde hayatını kaybeden kişi, inşaatın taşeron işlerini yapan işletmenin sahibi çıktı.
Ölüm sebebi henüz net açıklanmadı.
Taşeron firma sahibi çalışanlarını yada yapılan işleri kontrol, takip etmek için yapım aşamasındaki inşaatın 12.katına gelmiştir.
Alınan ifadelerden;
Firma sahiplerinden Mehmet Akar, şantiye ekiplerini teftişi sırasında henüz tam olarak anlaşılamayan bir sebeple, muhtemelen şantiye inşaatının 11. katından demir korkuluk ve pervazlarla güvenlik altına alınmış olan (50cm x 90cm genişliğindeki) bir şaft boşluğundan 5. Kat’a düşmek sureti ile vefat etmiştir.
İşveren iş kazası mağduru mu sorusuna cevap bulmak gerekir?
İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesinin birinci fıkrasında sayılan hal ve durumları sonucunda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için, kazayı geçiren kişinin sigortalı olması, sigortalının işyerinde ve ya işyerinden sayılan yerlerde bulunması, olayın işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmesi, kaza ile sonuç arasında uygun bir illiyet bağının bulunması, kaza sonucu bedence veya ruhça özre uğraması ve bu unsurların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
Ancak iş kazası işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etmekte ise de, yapılan işle ilgisi olmayan bazı hal ve durumlarda meydana gelen olayları da kapsamaktadır.
İş kazası sigortası hükümleri Kanunun 4-1 (b/BAĞ-KUR) sigortalıları içinde geçerlidir.
Kanunun 4-1 (b) bendinde sayılan sigortalıların ise yürütmekte olduğu iş nedeniyle işyerinde veya işyeri dışında meydana gelen kazalar iş kazası olarak sayılacaktır.
Kanunun 4-1 (b) bendinde sayılan sigortalıların işyeri dışında yürütmekte olduğu iş nedeniyle meydana gelen kazaların iş kazası sayılacaktır.
Örnek: Kasaphane işyeri işleten sigortalının getirilen etleri almak için işyeri dışına çıktığında bir aracın kendisine çarpması, marangoz atölyesi işleten sigortalının işyeri dışında mutfak dolabı monte ederken ayağına parçalardan birinin düşmesi sonucu yaralanması ya da tarlasına giderken yolda traktörü ile kaza geçirmesi gibi kazalar iş kazası olarak kabul edilecektir.
Burada Taşeron firma sahibi de işi denetlemeye gelmiş o sırada düşerek vefat etmiştir.
İş Kazasının işin yürütülmesi esnasında olduğu açıkça ortadadır.
Bildirimi gereklidir
Bildirim Kanunun 4-1(b) kapsamında olanların bildirimi e-bildirge sisteminden yapılacaktır.
Ayrıca Hak sahiplerince Aylık Tahsis için başvuru da İş Kazası olduğuna yer verilmesi gerekmektedir.
Soruşturması SGK tarafından görevlendirilen müfettiş tarafından yapılacak ,3 Kişinin kusuru ya da kaçınılmazlık ilkeleri dikkate alınacaktır.
Hak sahiplerinin hakları nelerdir?
5510 sayılı Kanunun 16. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası hallerinde sigortalılara sağlanan haklar;
– İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
– Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,
– İş kazası sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi olarak sıralanmıştır.
Ölüm aylığı bağlanır
En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması halinde aylık bağlanacaktır.
Bağ-Kur kapsamında sigortalı olanların prim borcu bulunmaması gerekmektedir.
Kısaca İş Kazası sonucu vefat eden işverene hem gelir hem de aylık bağlanması gündeme gelecektir.
Bunun içinde prim borcu bulunmaması gerekiyor.
Kaynak; alitezel.com