Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bu durumu tespit edip, re’sen aradaki prim farkıyla beraber gecikme zammı ile beraber bir borç çıkarırsa hiç şaşırmayın!
6 yıl önce getirilen ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanunla birlikte artık hem sosyal sigortalar alanında birçok konuda norm ve standart birliği sağlanmış ve uygulamaya geçirilmiştir.
Ayrıca bu sistemle birlikte Bağ-Kur sigortalılar için basamak sistemi kalktı yerine beyan usulü prim ödeme sistemi gelmiştir.
Böylece artık Bağ-Kurlularda asgari ücretin taban (2014 yılı 2.dönem için 1134,00 TL’nin yüzde 34.5 oranında) ve tavan (asgari ücretin 6,5 katının yüzde 34,5 oranında) üzerinden bildirecekleri beyan esasına göre diledikleri primi ödeyebileceklerdi.
Beyan yapılmasa otomatik taban ücret üzerinden yüzde 34,5 oranında prim hesaplanırdı.
Fakat burada önemli ve dikkat edilmesi bir noktayı göz ardı etmemeliyiz, o noktada işveren primi yanında çalıştıracağı hizmet akdine bağlı işçilerden (4/a tabi çalışanlar) daha az prim ödeyemez.
SGK’nın yayımladığı İşveren Uygulama Tebliği’ne göre “5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişi, aynı zamanda işveren ise, beyan edeceği aylık kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalılardan günlük kazancı en yüksek olan sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu tespit edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak aradaki prim farkı, Kanunun 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir. Ancak tüzel kişiliği haiz kuruluşların ortakları hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.” deniliyor.
Yani gerçek kişi işletmelerde birinci sınıf ve ikinci sınıfa tabi defter tutanlar fark gözetmeksizin yanlarında hizmet akdiyle çalıştırdıkları yada çalıştıracakları işçiler için ödedikleri primin altında kazanç beyanında bulunup Bağ-Kur primini ödeyemezler. Bu duruma yukarıda belirtildiği gibi tüzel kişiliği olan dernek, vakıf ve sermaye şirketleri olan limited ve anonim şirketler için geçerli bir durum değildir.
Yani yakında Sosyal Güvenlik Kurumu bu durumu tespit edip, re’sen aradaki prim farkıyla beraber gecikme zammı ile beraber bir borç çıkarırsa hiç şaşırmayın!
Kaynak: muhasebenetwork.com