Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi
Başkanlığı)’ndan:
KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDE
DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 18)
Bu Tebliğde, 11/11/2020
tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci
maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkra ve aynı Kanunun 35
inci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile 4/2/2021
tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3490 sayılı
Cumhurbaşkanı Kararının eki Kararın 2 nci
maddesiyle yapılan düzenlemelere ve 15/4/2021 tarihli ve 7316 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun kurumlar
vergisi oranında yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin açıklamalara
yer verilmiş olup 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin ilgili
bölümlerinde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
MADDE 1 – 3/4/2007 tarihli ve 26482
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:
1)’nin “11. Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı
bölümünün “11.12. Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan
giderler” alt başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere “11.13. Finansman
gider kısıtlaması” başlıklı alt bölüm eklenmiştir.
“11.13.
Finansman gider kısıtlaması
6322 sayılı Kanunun 37 nci
maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe
girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına
eklenen (i) bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal
kiralama, faktoring ve finansman şirketleri
dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde,
aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç,
işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı,
kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları
toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı
kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca, bu oranı sektörler itibarıyla
farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Cumhurbaşkanı bu yetkisini 4/2/2021
tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490
sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden
itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz
konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde
indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış
olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere,
yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı
ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının
%10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Ayrıca, öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara
ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri
adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarından, yatırımın maliyetine
eklenmiş olan yabancı kaynaklardan doğan gider ve maliyet unsurları ise
%10’luk bu kısıtlamaya tabi tutulmayacaktır.
Söz konusu gider kısıtlaması uygulamasında;
–Kredi
kuruluşu: 5411 sayılı Kanun kapsamında tanımlanan mevduat ve katılım
bankalarını,
–Finansal
kuruluş: 5411 sayılı Kanunda kredi kuruluşları dışında kalan ve
sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde
bulunmak veya bu Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini
yürütmek üzere kurulan kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve
finansal holding şirketlerini,
–Finansal
kiralama, faktoring ve finansman şirketleri: 6361
sayılı Kanunun ilgili maddelerinde yer alan sözleşmelere uygun olarak
faaliyette bulunan şirketleri,
–Finansman
giderleri: Yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğan her
türlü faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı, faktoring
kuruluşlarına verilen iskonto bedelleri ve
benzeri adlar altında yapılmış olan gider ve maliyet unsurlarını,
–Yabancı
kaynaklar: Bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar ve uzun vadeli
yabancı kaynaklar toplamını,
–Yatırım: İlgili
duran varlık kullanılmaya hazır hale gelinceye kadar yatırım projelerine
ilişkin olarak “yapılmakta olan yatırımlar” hesabında izlenen tutarlar da dahil olmak üzere her türlü (teşvik belgeli veya
belgesiz) amortismana tabi iktisadi kıymetleri,
ifade etmektedir.
11.13.1.
Kapsama giren mükellefler
Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i)
bendinde düzenlenen finansman gider kısıtlaması, yabancı kaynakları öz
kaynaklarını aşan kurumlar vergisi mükellefleri hakkında uygulanacaktır.
Ayrıca, finansman gider kısıtlaması uygulamasında,
yabancı kaynak ve öz kaynak mukayesesi gerekmekte olduğundan bu düzenleme
bilanço esasına tabi mükellefler için geçerli olup işletme hesabı esasına
tabi mükellefler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
-4632 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan
emeklilik şirketleri,
-5411 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan Türkiye’de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları,
kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki
kuruluşların Türkiye’deki şubeleri ve finansal holding şirketleri,
-5684 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan
sigorta ve reasürans şirketleri,
-6361 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde yer alan
sözleşmelere uygun olarak faaliyette bulunan finansal kiralama, faktoring, finansman şirketleri ve tasarruf finansman
şirketleri ile,
-6362 sayılı Kanun kapsamında sermaye piyasası
faaliyetlerinde bulunan kurumlar,
finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaklardır.
11.13.2.
Finansman gider kısıtlamasının uygulanacağı dönem
Gider kısıtlaması kapsamında olup bilanço esasına
göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her bir geçici
vergilendirme döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması
öncesi Vergi Usul Kanununa göre çıkaracakları bilanço esas alınmak
suretiyle öz kaynak ve yabancı kaynak mukayesesi yaparak finansman gider
kısıtlamasına tabi olup olmayacaklarını tespit edeceklerdir.
Yıllık dönemde; hesap dönemi olarak takvim yılını
kullanan mükelleflerde 31 Aralık tarihli bilanço, özel hesap dönemini
kullanan mükelleflerde ise hesap döneminin son günü itibarıyla çıkarılacak
bilanço esas alınacaktır.
Dolayısıyla, finansman gider kısıtlaması ilk defa
2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla dikkate
alınacaktır.
11.13.3. 1/1/2013 tarihinden önce yapılan borçlanmalara ilişkin
finansman giderlerinin durumu
Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen
indirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde yer
alan finansman gider kısıtlamasına ilişkin düzenleme 1/1/2013 tarihinden
itibaren yürürlüğe girmiş olup bu tarihten itibaren (bu tarih dahil) sağlanan finansman hizmetleri veya akdedilen
kredi sözleşmeleri nedeniyle oluşan finansman giderleri, 3/2/2021 tarihli
ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 1/1/2021 tarihinden itibaren
başlayan vergilendirme dönemlerine uygulanmak üzere yürürlüğe giren
finansman gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacaktır.
Bu nedenle, dönem sonu itibarıyla kullanılan
yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, 1/1/2013
tarihinden itibaren sağlanan yabancı kaynaklara ilişkin olarak mahiyet ve
tutar itibarıyla 1/1/2021 tarihinden itibaren kesinleşen gider ve maliyet
unsurları gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır.
Öte yandan, 1/1/2021
tarihinden önce mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşerek tahakkuk ve
dönemsellik ilkeleri gereği 2020 ve önceki yıllarda kurum kazancının
tespitinde dikkate alınmış olan finansman giderlerinin finansman gider
kısıtlamasına tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.
11.13.4.
Gider kısıtlaması kapsamına giren yabancı kaynaklara ilişkin gider ve
maliyet unsurları
Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine
eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması
kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi
unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci
maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da
mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve
maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır.
Bir gider veya maliyet unsurunun gider
kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu
kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir.
Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı
ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak
kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu
edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp
finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları
veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider
kısıtlaması kapsamı dışındadır.
Satış bedelinin belirli bir vade sonunda ödenmesine
ilişkin olarak, mükelleflerin Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen
bilançolarında izlenen “satıcılar” vb. hesaplar için finansman gideri
hesaplanmaması halinde bu işlemler için ayrıca ayrıştırma yapılarak satış
bedelinin belirli bir kısmı gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaktır. Diğer
yandan söz konusu hesaplarda yer alan tutarların Vergi Usul Kanununun 280
inci maddesi kapsamında değerlemesinden kaynaklanabilecek kur farkı
giderleri ise gider kısıtlaması kapsamında değerlendirilecektir.
Kredi sözleşmelerine ilişkin olarak ödenen damga
vergisi veya banka havale ücretlerine ilişkin ödenen banka ve sigorta
muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı
olarak doğmayan gider ve maliyet unsurları finansman gider kısıtlaması
uygulamasına tabi olmayacaktır. Bu giderlerden kredi faizleri üzerinden
hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın
işletmede kullanım süresine bağlı olarak doğanların ise finansman gider
kısıtlaması uygulamasına konu edileceği açıktır.
Ayrıca, işletmelerce banka vb. kurumlardan temin
edilen kredilerin, bu işletmelerin üzerinde herhangi bir finansman yükü
kalmaksızın grup şirketlerine aktarılması halinde, bu kredilere ilişkin finansman
giderinin, krediyi devralan ve fiilen kullanan şirket bünyesinde gider
kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, imalatçı veya
tedarikçi şirketlerle imzalanan aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak dış
ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış
ticaret şirketleri üzerinden aynı değerle alınıp aynı değerle ihracatı
gerçekleştirilen, malın üretimi veya tedarikine ilişkin tüm
yükümlülüklerden doğrudan ve münhasıran imalatçı veya tedarikçi şirketlerin
sorumlu olması ve ihracattan doğan finansman yükünün aracılı ihracat
sözleşmesinin tarafı olan imalatçı veya tedarikçi şirketlere aktarılması
kaydıyla, bu işlemler nedeniyle dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri nezdinde finansman
gider kısıtlaması uygulanmayacaktır.
Ancak, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin kendi nam ve
hesabına yurt içinden satın aldıkları malların satışından doğan finansman
giderleri finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır.
Örnek 1: Öz kaynakları toplamı 800.000 TL olan (A) A.Ş.’nin aynı dönemde yabancı kaynakları toplamı 1.000.000
TL’dir. Bu döneme ilişkin toplam finansman gideri ise 100.000 TL’dir.
Dönem sonu itibarıyla (A) A.Ş.’nin
yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır olmak
üzere yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı, kurum
kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir.
Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
Aşan kısım¹ : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 1.000.000 TL –
800.000 TL = 200.000 TL
Aşan kısma
isabet eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
100.000 TL x (200.000 TL / 1.000.000 TL)
:
100.000 TL x %20
:
20.000 TL
Yabancı kaynağın öz kaynak tutarını aşan kısmına
isabet eden finansman giderinin %10’luk kısmı olan (20.000 TL x %10=) 2.000
TL kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Örnek 2: Öz kaynakları toplamı 2.000.000 TL olan (B) A.Ş.’nin aynı dönemde yabancı kaynakları toplamı 2.500.000
TL’dir. Şirketin bu döneme ilişkin toplam finansman gideri ise 200.000
TL’dir.
(B) A.Ş. devam eden yatırımı dolayısıyla aynı
dönemde kullanmış olduğu krediden kaynaklanan 60.000 TL’lik finansman
giderini yatırımın maliyetine eklemiştir.
(B) A.Ş.’nin bu dönemde
yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır
olmak üzere yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı
kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Diğer
taraftan, finansman giderinin yatırımın maliyetine eklenmiş olan kısmı
%10’luk bu sınırlamaya tabi tutulmayacaktır.
Bu döneme ilişkin toplam 200.000 TL’lik finansman
giderinin 60.000 TL’lik kısmı yatırımın maliyetine eklenmiş olduğundan
finansman gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacak tutar (200.000 TL
– 60.000 TL=) 140.000 TL olacaktır.
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz
kaynak toplamı
: 2.500.000 TL –
2.000.000 TL = 500.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
140.000 TL x (500.000 TL / 2.500.000 TL)
:
140.000 TL x %20
: 28.000 TL
28.000 TL x %10 = 2.800 TL’lik finansman gideri ise
kurum kazancının tespitinde KKEG olarak kabul edilecektir.
11.13.5.
Geçici vergilendirme dönemlerinde finansman gider kısıtlaması
Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i)
bendi kapsamında finansman gider kısıtlaması 3490 sayılı Cumhurbaşkanı
Kararıyla, 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan
vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmaya başlandığından,
-Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan
mükelleflerde 2021 yılının ilk geçici vergilendirme döneminde,
-Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan
mükelleflerde ise 2021 yılında başlayan özel hesap döneminin ilk geçici
vergilendirme döneminde,
yabancı kaynak ve öz kaynak mukayesesi yapılarak dikkate
alınacaktır.
Dolayısıyla, gerek geçici vergilendirme
dönemlerinde gerekse yıllık dönemde finansman gider kısıtlamasına tabi
olunup olunmayacağı hesap döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması
öncesi Vergi Usul Kanununa göre çıkarılacak bilanço esas alınarak tespit
edilecektir.
Önceki geçici vergilendirme dönemlerinde finansman
gider kısıtlaması şartlarını taşımayan mükellefler, şartların oluştuğu
geçici vergilendirme döneminden itibaren finansman gider kısıtlamasına tabi
olacaktır.
Örnek 1: (C) A.Ş.’nin 2021 yılı
birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla 31/3/2021
tarihindeki bilançosunda yer alan öz kaynaklar toplamı 9.000.000 TL,
yabancı kaynakları toplamı 12.000.000 TL olup bu geçici vergilendirme
dönemine ilişkin finansman gideri toplamı ise 500.000 TL’dir.
Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 12.000.000 TL –
9.000.000 TL = 3.000.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
500.000 TL x (3.000.000 TL / 12.000.000 TL)
:
500.000 TL x %25
:
125.000 TL
Buna göre, (C) A.Ş. tarafından, 2021 yılının birinci
geçici vergilendirme döneminde 125.000 TL’lik finansman giderinin %10’luk
kısmı olan (125.000 TL x %10=) 12.500 TL finansman gider kısıtlaması
düzenlemesi uyarınca kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate
alınacaktır.
Örnek 2: (D) A.Ş.’nin 2021 yılına
ilişkin geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla öz kaynak, yabancı kaynak
ve finansman giderlerine ilişkin tutarları aşağıdaki gibidir:
-Birinci geçici vergilendirme
döneminde finansman gider kısıtlaması:
Birinci geçici vergilendirme döneminin son günü
itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak (500.000 TL) ile öz
kaynak (600.000 TL) mukayesesi yapıldığında, birinci geçici vergilendirme
döneminin son günü itibarıyla yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını
aşmadığından, bu dönemde finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır.
-İkinci
geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması:
İkinci geçici vergilendirme döneminin son günü
itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak (600.000 TL) ile öz
kaynak (600.000 TL) mukayesesi yapıldığında, yabancı kaynak tutarı öz
kaynak tutarını aşmadığından, bu dönemde de finansman gider kısıtlaması
uygulanmayacaktır.
-Üçüncü
geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması:
Üçüncü geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla
çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak tutarı (700.000 TL) öz kaynak
(600.000 TL) tutarını aşmaktadır. Bu nedenle (D) A.Ş. üçüncü geçici
vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması uygulayacaktır.
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 700.000 TL –
600.000 TL = 100.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
25.000 TL x (100.000 TL / 700.000 TL)
:
25.000 TL x % 14,2857
:
3.571,43 TL
KKEG olarak dikkate alınacak finansman gideri:
3.571,43 TL x %10 = 357,14 TL
-Dördüncü
geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması:
Dördüncü geçici vergilendirme döneminin son günü
itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak tutarı (800.000 TL) öz
kaynak (600.000 TL) tutarını aşmaktadır. Bu nedenle (D) A.Ş. dördüncü
geçici vergilendirme döneminde de finansman gider kısıtlaması
uygulayacaktır.
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 800.000 TL –
600.000 TL = 200.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
30.000 TL x (200.000 TL / 800.000 TL)
:
30.000 TL x %25
:
7.500 TL
KKEG olarak dikkate alınacak finansman gideri:
7.500 TL x %10 = 750 TL
Dolayısıyla, (D) A.Ş. üçüncü geçici vergilendirme
(Ocak-Eylül) döneminde 25.000 TL’lik finansman giderinin 357,14 TL’lik
kısmını, dördüncü geçici vergilendirme (Ocak-Aralık) döneminde 30.000
TL’lik finansman giderinin 750 TL’lik kısmını, yıllık dönemde ise 30.000 TL
tutarında finansman giderinin 750 TL’lik kısmını KKEG olarak dikkate
alacaktır.
11.13.6.
Özel hesap dönemi 2021 yılı içinde sona eren mükelleflerin durumu
Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i)
bendi hükmü 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan
vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Dolayısıyla, özel hesap dönemi kullanmakta olan ve
bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 2020 yılı
içinde başlayıp 2021 yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde finansman
gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaklardır.
Bu mükellefler, 2021 yılı içinde başlayıp 2022
yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde şartların oluşması halinde
finansman gider kısıtlaması uygulamaya başlayacaklardır.
11.13.7.
Yıllara sari inşaat ve onarma işleri ile uğraşan
mükelleflerde gider kısıtlaması uygulaması
Gelir Vergisi Kanununun 42 nci
maddesi hükmüne göre birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve
onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kesin olarak tespit
edilmekte ve kazancın tamamı o yılın geliri sayılarak vergilendirilmektedir.
Bu işlerle uğraşanların kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin finansman
giderlerinin, işin kesin kâr veya zararının tespit edildiği yıl kazancının
hesaplanmasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması
gerektiğinden, gider kısıtlamasına ilişkin uygulama da aynı dönemde
yapılacaktır.
Birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte
yapılması veya yıllara sari inşaat ve onarma
işlerinin yanı sıra başka işlerin de bulunması halinde, yapılan finansman
giderleri hangi yılın kâr veya zarar tutarının tespitinde dikkate
alınıyorsa, o yılda gider kısıtlamasına konu edilecektir.
Öte yandan, finansman gider kısıtlamasına ilişkin
hükümler 1/1/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe
girdiğinden, bu tarihten önce mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşmiş olan
ancak yıllara sari inşaat ve onarma işlerinin
kazancı işin bittiği yılın kazancı olarak beyan edileceğinden henüz kurum
kazancının tespitinde dikkate alınmamış olan finansman giderlerinin, inşaat
ve onarma işi kazancının hangi yıl beyan edildiğine bakılmaksızın, gider
kısıtlanmasına konu edilmemesi gerekmektedir.
Örnek: (E) A.Ş. inşaat taahhüt işlerinin yanı sıra
otomotiv ticareti ile de iştigal etmektedir. Şirketin, 2019 yılında taahhüt
etmiş olduğu inşaat işi halen devam etmektedir.
(E) A.Ş.’nin 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak toplamı
15.000.000 TL, öz kaynak toplamı ise 12.000.000 TL’dir. Bu döneme ilişkin
toplam 600.000 TL’lik finansman giderinin 200.000 TL’lik kısmı halen devam
eden yıllara sari inşaat ve onarma işinin
finansmanında kullanılmak üzere alınan krediden kaynaklanmaktadır.
Yıllara sari inşaat ve
onarma işine ilişkin 200.000 TL’lik finansman gideri, halen devam etmekte
olan söz konusu inşaat ve onarma işinin bittiği yılın gideri olarak dikkate
alınacak olup (E) A.Ş. tarafından 2021 yılında finansman gider
kısıtlamasına tabi tutarın tespitinde, 200.000 TL’lik bu finansman gideri
dikkate alınmayacaktır.
(E) A.Ş. söz konusu yıllara sari
inşaat ve onarma işini 28/12/2022 tarihinde tamamlamış olup 2022 yılı bilançosunda
yabancı kaynak toplamı 16.000.000 TL, öz kaynak toplamı ise 12.000.000
TL’dir. (E) A.Ş.’nin 2022 yılı toplam finansman
gideri (yıllara sari inşaat ve onarma işinden
kaynaklanan finansman giderleri dahil) 2.000.000 TL’dir.
2022 yılı kurum kazancının tespitinde dikkate
alınacak 2.000.000 TL’lik finansman giderinin 1.500.000 TL’lik kısmı
yıllara sari inşaat ve onarma işinden
kaynaklanmaktadır. (İnşaat işine ilişkin 1.500.000 TL’lik bu finansman
giderinin 600.000 TL’lik kısmı 2019 yılında, 400.000 TL’lik kısmı 2020
yılında, 200.000 TL’lik kısmı 2021 yılında ve 300.000 TL’lik kısmı da 2022
yılında ödenen faiz giderlerinden oluşmaktadır.)
2021 yılı
uygulaması:
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 15.000.000 TL –
12.000.000 TL = 3.000.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri: Finansman gideri x (Aşan
kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
(600.000 TL-200.000 TL²) x (3.000.000 TL / 15.000.000 TL)
: 400.000
TL x %20
:
80.000 TL
Dolayısıyla (E) A.Ş., 2021
yılına ilişkin (yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanan kısım
hariç) 400.000 TL’lik finansman giderinin aşan kısma isabet eden 80.000
TL’sinin %10’u olan (80.000 TL x %10=) 8.000 TL’lik kısmını, finansman
gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca kurum kazancının tespitinde KKEG
olarak dikkate alacaktır.
2022 yılı
uygulaması:
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 16.000.000 TL –
12.000.000 TL = 4.000.000 TL
2022 yılında tamamlanan yıllara sari
inşaat ve onarma işinden kaynaklanan ancak 1/1/2021 tarihinden önce tahakkuk
ederek mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşen finansman giderleri mahsup
edildikten sonra kalan tutar, 2022 yılında gider kısıtlamasının hesabında
dikkate alınacaktır.
Toplam finansman gideri – İnşaat işine ilişkin 1/1/2021 tarihinden önceki finansman gideri:
2.000.000 TL – [600.000 TL (2019) + 400.000 TL
(2020)] = 1.000.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri : Finansman
gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
1.000.000 TL x (4.000.000 TL / 16.000.000 TL)
:
1.000.000 TL x %25
:
250.000 TL
Buna göre (E) A.Ş. 2022 yılına ilişkin (1/1/2021
öncesinde yıllara sari inşaat ve onarma işinden
kaynaklanan kısım hariç) 1.000.000 TL’lik finansman giderinin aşan kısma
isabet eden 250.000 TL’sinin %10’u olan (250.000 TL x %10=) 25.000 TL’lik
kısmını, finansman gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca kurum kazancının
tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır.
11.13.8.
Finansman gideri yanında finansman gelirinin de bulunması durumu
Finansman giderlerinin yanı sıra finansman geliri
de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu
gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri
mümkün olmayıp finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu
edilmesi gerekmektedir.
1/1/2013 tarihinden itibaren sağlanan yabancı
kaynaklardan doğan kur farkı giderleri 2021 yılı kazancının tespiti de dahil olmak üzere döviz kurlarındaki değişim dikkate
alınarak hesaplanan gerçek tutarları ile finansman gider kısıtlamasına konu
edilecektir.
Yabancı para kurlarındaki düşüş veya yükselişler
nedeniyle, geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla kur farkı geliri veya
kur farkı gideri söz konusu olabilmektedir. Şu kadar ki aynı kaynağa
ilişkin olarak bir hesap dönemi içindeki aynı veya farklı geçici
vergilendirme dönemlerinde oluşan kur farkı gelir ve giderleri
mahsuplaştırılarak işlem tarihi veya dönem sonu itibarıyla bu kaynağa
ilişkin net kur farkı gideri doğması halinde bu tutar finansman gideri
kısıtlamasında dikkate alınacaktır.
Aynı dönem içinde olsa bile farklı yabancı
kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderlerinin
birlikte değerlendirilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, temin edilen yabancı kaynağın mevduat
vb. şekillerde değerlendirilmesi sonucu doğacak kur farkı geliri şirketin
bilançosunun aktifinde yer alan bir varlığın değerlemesi sonucu oluştuğu
için, yabancı kaynağa ilişkin kur farkı giderinden mahsup edilemeyecektir.
Örnek 1: (G) A.Ş. 10/5/2019
tarihinde kullanmış olduğu krediye ilişkin olarak 2019 yılında 100.000 TL,
2020 yılında 150.000 TL, 2021 yılının birinci geçici vergilendirme
döneminde 150.000 TL faiz ödemiş olup 2020 yılında 50.000 TL, 2021 yılının
birinci geçici vergilendirme döneminde ise 85.000 TL faiz geliri elde
etmiştir.
(G) A.Ş.’nin 31/3/2021 tarihindeki bilançosunda yer alan öz kaynaklar
toplamı 9.000.000 TL, yabancı kaynakları toplamı ise 10.000.000 TL olup 2021
yılının birinci geçici vergilendirme dönemine ilişkin finansman giderleri
toplamı ise 200.000 TL’dir.
2019 yılında alınan krediye ilişkin olarak 2019 ve
2020 yıllarında ödenen (100.000 TL + 150.000 TL=) 250.000 TL faiz gideri 1/1/2021 tarihinden önce tahakkuk ederek ödenmiş olduğu
için finansman gider kısıtlamasına tabi olmayacaktır. Ancak, her ne kadar
kredi 10/5/2019 tarihinde kullanılmış olsa da bu
krediye ilişkin olarak 1/1/2021 tarihinden itibaren katlanılan finansman
giderleri Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi
kapsamında finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır.
2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde
finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 10.000.000 TL –
9.000.000 TL = 1.000.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri: Finansman gideri x (Aşan
kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
200.000 TL x (1.000.000 TL / 10.000.000 TL)
:
200.000 TL x %10
:
20.000 TL
Buna göre, (G) A.Ş. tarafından, 2021 yılının
birinci geçici vergilendirme dönemi finansman gider kısıtlaması kapsamında
(20.000 TL x %10=) 2.000 TL’lik faiz gideri kurum kazancının tespitinde
KKEG olarak dikkate alınacaktır.
(G) A.Ş.’nin 2021 yılının
birinci geçici vergilendirme döneminde elde etmiş olduğu 85.000 TL’lik faiz
geliri ise şirketin finansman gider kısıtlaması hesabında dikkate
alınmayacaktır.
Örnek 2: (H) A.Ş. 1/1/2022 tarihi
itibarıyla (D) Bankasından 100.000 Avro banka kredisi kullanmış olup
31/12/2022 tarihinde anapara ve %5 faiz ödemesi yapılacaktır.
Avro kuru, kredinin kullanıldığı 1/1/2022
tarihinde 7,00 TL olup 31/3/2022 tarihinde 6,00 TL, 30/6/2022 tarihinde
8,00 TL, 30/9/2022 tarihinde 7,10 TL ve 31/12/2022 tarihinde ise 7,50 TL
olmuştur.
100.000 Avro tutarındaki krediye ilişkin geçici
vergilendirme dönemlerinin son günü itibarıyla değerleme yapılmıştır.
(H) A.Ş.’nin
geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla finansman gider kısıtlaması
öncesi çıkarmış olduğu bilançolarında yapacağı mukayese sonucunda yabancı
kaynak toplamının öz kaynak toplamını aştığının tespit edilmiş olması
halinde, (D) Bankasından kullanmış olduğu 100.000 Avro kredi nedeniyle,
ikinci geçici vergilendirme (1 Ocak – 30 Haziran) döneminde 100.000 TL,
üçüncü geçici vergilendirme (1 Ocak – 30 Eylül) döneminde 10.000 TL ve
dördüncü geçici vergilendirme (1 Ocak – 31 Aralık) döneminde ise 50.000 TL
tutarında finansman gideri, gider kısıtlamasının hesabında dikkate
alınacaktır.
(H) A.Ş., kredi geri
ödemesini 31/12/2022 tarihinde yapmış olup 2022 yılında finansman gideri
kısıtlamasında, (D) Bankasından kullanmış olduğu bu kredi nedeniyle 2022
yılı için hesaplayacağı 50.000 TL kur farkı giderini dikkate alacaktır.
Öte yandan, (H) A.Ş.’nin
Avro olarak ödeyeceği %5 oranında faiz tutarının da dönem sonundaki/işlem
tarihindeki kura göre tespit edileceği tabiidir.
11.13.9.
Örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ve
binek otomobillerde gider kısıtlaması uygulamaları nedeniyle KKEG olarak
dikkate alınan finansman giderlerinin durumu
İşletmenin kullanmış olduğu yabancı kaynaklara
ilişkin faiz ve kur farkı gibi giderlerden örtülü sermaye, transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı veya binek otomobillerde
gider kısıtlaması uygulamaları nedeniyle kurum kazancının tespitinde hali
hazırda KKEG olarak dikkate alınmış olanlar finansman gider kısıtlamasına
tabi tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır.
Örnek 1: 2021 yılı dönem başı öz sermaye tutarı 200.000 TL
olan (I) A.Ş., ortağı (O) A.Ş.’den 1.000.000 TL borç
almış ve 2021 yılında 100.000 TL faiz ödemiştir. Söz konusu şirketin 2021
yılı toplam finansman gideri 150.000 TL’dir.
Öte yandan, (I) A.Ş.’nin 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarı
2.000.000 TL, öz kaynak tutarı ise 1.500.000 TL’dir.
Bu durumda, (I) A.Ş.’nin
ortağı (O) A.Ş.’den aldığı borcun, dönem başı öz sermayenin 3 katı olan
(200.000 TL x 3=) 600.000 TL’yi aşan (1.000.000 TL – 600.000 TL=) 400.000
TL’lik kısmı örtülü sermaye olacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi uyarınca örtülü sermaye olarak kabul edilen
kısma isabet eden faiz tutarı KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Örtülü sermaye
nedeniyle ödenen faiz :
100.000 TL x (400.000 TL / 1.000.000 TL)
:
100.000 TL x %40
:
40.000 TL
(I) A.Ş.’nin 2021 yılına ilişkin
toplam 150.000 TL’lik finansman giderinin 100.000 TL’lik kısmı ortak (O)
A.Ş.’den alınan borca ilişkin olup bu tutarın örtülü sermayeye isabet eden
kısmına ilişkin 40.000 TL’lik faiz gideri KKEG olarak kabul edilecektir.
Finansman gider kısıtlaması nedeniyle KKEG olarak dikkate alınacak tutar
ise örtülü sermayeye isabet eden KKEG düşüldükten sonra kalan (150.000 TL –
40.000 TL=) 110.000 TL üzerinden hesaplanacaktır.
Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
150.000 TL – 40.000 TL = 110.000 TL
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 2.000.000 TL –
1.500.000 TL = 500.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
110.000 TL x (500.000 TL / 2.000.000 TL)
:
110.000 TL x %25
:
27.500 TL
Buna göre, (I) A.Ş. tarafından 2021 yılında
finansman gider kısıtlaması kapsamında (27.500 TL x %10=) 2.750 TL’lik faiz
gideri kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Dolayısıyla, (I) A.Ş. 2021 yılında örtülü sermaye
kapsamında 40.000 TL, finansman gideri kısıtlaması kapsamında ise 2.750 TL
olmak üzere finansman giderlerinin toplam 42.750 TL’lik kısmını kurum
kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır.
Örnek 2: Kimya alanında faaliyette bulunan (J) A.Ş. 2021
yılında finansal kiralama yoluyla edindiği binek otomobil için 2021 yılında
40.000 TL, 2022 yılında da 50.000 TL faiz ödeyecektir.
(J) A.Ş.’nin 31/12/2022 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarı
3.000.000 TL, öz kaynak tutarı ise 2.000.000 TL’dir. Bu yıla ilişkin 90.000
TL’lik toplam finansman giderinin, 50.000 TL’lik kısmı 2021 yılında
finansal kiralama yoluyla iktisap edilen binek otomobilden
kaynaklanmaktadır. (J) A.Ş. söz konusu finansman giderini binek otomobilin
maliyetine eklemeyip gider olarak dikkate almayı tercih etmiştir. Binek
otomobil için ödenen faizin %70’lik kısmı kurum kazancının tespitinde gider
olarak dikkate alınabilecektir.
2021 yılı
uygulaması:
İlk yıl ödenen 40.000 TL’lik faiz gideri, 163 seri
no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre söz konusu binek otomobilin
maliyetine dahil olacağından finansman gider
kısıtlamasına tabi olmayacaktır. (J) A.Ş.’nin 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarının
öz kaynak tutarını aşması ve başkaca finansman giderinin bulunması halinde
finansman gider kısıtlaması uygulanacaktır.
2022 yılı
uygulaması:
(J) A.Ş.’nin
2022 yılına ilişkin toplam 90.000 TL’lik finansman giderinin 50.000 TL’lik
kısmı finansal kiralama yoluyla iktisap edilen binek otomobile ilişkin olup
bu tutarın ancak %70’i olan (50.000 TL x %70=) 35.000 TL’lik kısmı kurum
kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğinden, kalan (50.000
TL – 35.000 TL=) 15.000 TL’lik faiz gideri 2022 yılı kurum kazancının
tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Bu nedenle aşan kısma isabet eden finansman gideri
hesaplanırken toplam finansman giderinden 15.000 TL’lik bu faiz giderinin
düşülmesi gerekmektedir.
Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
90.000 TL – 15.000 TL = 75.000 TL
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 3.000.000 TL –
2.000.000 TL = 1.000.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
75.000 TL x (1.000.000 TL / 3.000.000 TL)
:
75.000 TL x %33,33
:
25.000 TL
Buna göre, (J) A.Ş.’nin, finansal kiralama yoluyla iktisap ettiği binek
otomobil için 2022 yılında ödemiş olduğu ve gider olarak dikkate almaya
karar verdiği 50.000 TL’lik faiz giderinin 15.000 TL’lik kısmı Gelir
Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (5) numaralı bendi kapsamında KKEG olarak dikkate alınacaktır. KKEG olarak dikkate alınmış olan 15.000 TL
tutarındaki bu gider finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabında
toplam finansman giderinden mahsup edilecektir.
Dolayısıyla, (J) A.Ş. 2022 yılında (25.000 TL x
%10=) 2.500 TL tutarında finansman giderini, finansman gider kısıtlaması
kapsamında, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır.
11.13.10.
Adi ortaklıklarda finansman gider kısıtlaması
Adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmayıp,
kazançları dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz
konusu değildir. Bu nedenle, adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetten
doğan kâr veya zarar, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından hisseleri
oranında kendi kazançlarına dahil edilerek
vergilendirilmektedir.
Finansman gider kısıtlaması uygulamasında adi
ortaklıklar, adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ayrı bir birim olarak
değerlendirilecektir. Adi ortaklığın finansman giderleri, adi ortaklığın
ortakları tarafından doğrudan kendi finansman giderlerine dahil edilmeyecektir. Ancak,
bilançolarında yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aşan adi
ortaklıklarda, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine
eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz,
komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan
gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u ortakların hisseleri oranında,
verecekleri beyannamelerinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Örnek: (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti.’nin
eşit hisselerle kurdukları (AB) Adi Ortaklığının 2021 yılı yabancı kaynakları
toplamı 500.000 TL, öz kaynakları toplamı 400.000 TL olup bu döneme ilişkin
toplam finansman gideri ise 50.000 TL’dir.
(AB) Adi Ortaklığının yabancı kaynak tutarı öz
kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır olmak üzere yabancı
kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı ortakların kurum
kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir.
Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı:
Aşan kısım : Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak
toplamı
: 500.000 TL –
400.000 TL = 100.000 TL
Aşan kısma isabet
eden finansman gideri :
Finansman gideri x (Aşan kısım / Toplam
yabancı kaynak)
:
50.000 TL x (100.000 TL / 500.000 TL)
:
50.000 TL x %20
:
10.000 TL
Yabancı kaynağın öz kaynak tutarını aşan kısmına
isabet eden finansman giderinin %10’luk kısmı olan (10.000 TL x %10=) 1.000
TL, ortakların kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre, (A) A.Ş. ile (B) Ltd. Şti. kanunen kabul edilmeyen 1.000 TL’lik
bu gideri ilgili dönem için verecekleri kurumlar vergisi beyannamelerinde
adi ortaklıktaki hisseleri oranında (1.000 / 2 = 500 TL)
KKEG olarak dikkate alacaklardır.”
MADDE 2 – Aynı Tebliğin “15.6.6. Avans kâr payı dağıtımı”
başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“15.6.7.
Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık
payları
15.6.7.1.
Yasal düzenleme
11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap
ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını,
i) Sermaye azaltımı
yoluyla itfa etmeleri halinde iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya
ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil
edildiği tarih,
ii) İktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında
elden çıkarmaları halinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli
arasındaki fark tutar elden çıkarma tarihi,
iii) İktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl
içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa
etmemeleri veya elden çıkarmamaları halinde, iktisap bedeli ile hisse
senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar
iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü,
itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılır ve bu tutarlar
üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılır.
Bu fıkra kapsamında tevkif edilen vergiler herhangi bir vergiden mahsup
edilemez. Cumhurbaşkanı, tam mükellef sermaye şirketinin paylarının Borsa
İstanbul’da işlem görüp görmemesine, işlem gören paylarının toplam payları
içindeki oranına, geri alınan payların Borsa İstanbul’da işlem gören
paylardan olup olmamasına, tam mükellef kurumlardan geri alınıp
alınmamasına, tam mükellef sermaye şirketinin yıllık satış hasılatı ve diğer gelirlerinin toplam tutarına göre ayrı
ayrı ya da birlikte, bu oranı sıfıra kadar
indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye
yetkilidir.”
Bu düzenlemeyle, tam mükellef sermaye şirketlerinin
kendi hisselerini iktisap etmek suretiyle vergisiz bir şekilde kâr dağıtımı
yapmalarının önüne geçilmiş ve şirket karlarının dağıtılıp dağıtılmadığına
bakılmaksızın tevkif yoluyla alınacak vergiye ilişkin bir vergi güvenlik
müessesesi ihdas edilmiştir.
15.6.7.2.
Şirketlerin kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını iktisap
etmeleri
Tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisse
senetlerini ve ortaklık paylarını iktisap ettikleri tarih itibarıyla herhangi
bir vergilendirme işlemi yapılmayacaktır. Bu tarih itibarıyla şirketlerin
kendi hisse senedi veya ortaklık payı alımlarına ilişkin kayıt
gerçekleştirilecek ve bunun dışında kendi hissesini veya ortaklık payını
satın alan şirket açısından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre
herhangi bir vergi kesintisi söz konusu olmayacaktır.
Diğer taraftan, söz konusu hisse senetlerini veya ortaklık
paylarını elden çıkaran gerçek ya da tüzel kişinin hukuki niteliğine göre
genel hükümler çerçevesinde vergilendirme yapılacaktır.
Örnek: (B) Ltd. Şti.’nin elinde
bulunan (A) A.Ş. hisse senetleri, 10/12/2020
tarihinde (A) A.Ş. tarafından 500.000 TL bedel karşılığı iktisap
edilmiştir. Şirketlerin kendi hisselerini iktisap etmeleri Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tevkifat
kapsamında olmadığından bu aşamada (A) A.Ş. nezdinde Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi
yapılmayacaktır.
Öte yandan, (B) Ltd. Şti. söz konusu hisse
senetlerinin satışı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca
vergilemeye tabi olacaktır.
15.6.7.3.
İktisap edilen hisse senetleri ve ortaklık paylarının sermaye azaltımı yoluyla itfası
Tam mükellef sermaye
şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık
paylarını sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri
halinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari
değeri arasındaki olumsuz farkın, sermaye azaltımına
ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarih itibarıyla sermaye
şirketleri nezdinde %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulması
gerekmektedir.
Örnek: (C) A.Ş.’nin hisse
senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 10 TL’dir. (C) A.Ş.’nin ortağı olan (D) Ltd. Şti.’nin
aktifinde bulunan (C) A.Ş.’ye ait 10 TL itibari değerle kayıtlı 500 adet
hisse senedi, (C) A.Ş. tarafından 15/12/2020
tarihinde 30.000 TL bedel karşılığında satın alınmıştır.
(C) A.Ş. tarafından hisse senetlerinin iktisap
edildiği 15/12/2020 tarihi itibarıyla Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi
kesintisi yapılmayacaktır.
(D) Ltd. Şti. ise hisse senetlerinden elde ettiği
[30.000 – (500 x 10)=] 25.000 TL kazancını kurumlar vergisine tabi
tutacaktır. (D) Ltd. Şti. bu satış işlemi dolayısıyla, şartları taşıması
halinde Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan
istisnadan faydalanabilecektir.
(C) A.Ş., 30.000 TL’ye iktisap
ettiği kendi hisse senetleri için sermaye azaltımı
kararı almış ve itibari değeri 10 TL olan 500 adet hisse senedi için alınan
itfa kararını 7/3/2021 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirmiştir.
Buna göre, (C) A.Ş. 7/3/2021
tarihi itibarıyla, hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari değeri
arasındaki fark olan [30.000 – (500 x 10)=] 25.000 TL üzerinden %15
oranında vergi kesintisi yapacak ve (25.000 TL x %15=) 3.750 TL vergiyi
Mart/2021 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek
ödeyecektir.
(C) A.Ş. satın almış olduğu kendi hisse senetlerini
sermaye azaltımı yoluyla itfa etmiş olduğu için
ödediği 3.750 TL vergi, (C) A.Ş. veya (D) Ltd. Şti. nezdinde herhangi bir
vergiden mahsup edilemeyecek, matrahın tespitinde gider yazılamayacak veya
iade konusu yapılamayacaktır.
15.6.7.4.
İktisap edilen hisse senetleri ve ortaklık paylarının iktisap bedelinin
altında bir bedelle elden çıkarılması
Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap
ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, iktisap bedelinin
altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları halinde, iktisap bedeli
ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar, elden çıkarma tarihi
itibarıyla %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır.
Öte yandan, şirketlerin bu şekilde iktisap etmiş
oldukları kendi hisse senetlerini iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle
elden çıkarmaları halinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin
dördüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Örnek: (G) A.Ş.’nin hisse
senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 20 TL’dir. (F) Ltd. Şti.’nin aktifinde bulunan (G) A.Ş.’ye ait 30.000 TL
toplam değerle kayıtlı 1.000 adet hisse senedi, (G) A.Ş. tarafından 19/12/2020 tarihinde 50.000 TL bedel karşılığında satın
alınmıştır.
(G) A.Ş. tarafından hisse senetlerinin iktisap
edildiği 19/12/2020 tarihi itibarıyla, Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi
kesintisi yapılmayacaktır.
(G) A.Ş., 50.000 TL’ye
iktisap etmiş olduğu kendi hisse senetlerini 17/4/2021 tarihinde 40.000
TL’ye satmıştır. Buna göre (G) A.Ş., 17/4/2021
tarihi itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile satış değeri
arasındaki fark tutarı olan (50.000 TL – 40.000 TL =) 10.000 TL üzerinden
%15 oranında vergi kesintisi yapacak ve (10.000 TL x %15=) 1.500 TL vergiyi
Nisan/2021 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek
ödeyecektir.
(G) A.Ş.’nin satın almış
olduğu kendi hisse senetlerini iktisap bedelinden düşük bir bedelle elden
çıkarması nedeniyle ödemiş olduğu 1.500 TL tutarındaki vergi, (G) A.Ş. veya
(F) Ltd. Şti. nezdinde herhangi bir vergiden mahsup edilemeyecek, matrahın
tespitinde gider olarak dikkate alınamayacak veya iade konusu
yapılamayacaktır.
(G) A.Ş. nezdinde ortaya çıkan 10.000 TL zarar, (G)
A.Ş.’nin kendi hisse senetlerinin iktisabında
veya satışında Kanunun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç
dağıtımı hükümlerine göre eleştiri konusu yapılacak bir durum bulunmaması
kaydıyla, kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir.
15.6.7.5.
İktisap edilen hisse senetleri veya ortaklık paylarının sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmemesi veya elden
çıkarılmaması
Tam mükellef sermaye
şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık
paylarını, iktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde
sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya
elden çıkarmamaları halinde, iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık
sürenin son günü itibarıyla, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya
ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutarı üzerinden Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre %15 oranında
vergi kesintisi yapılacaktır.
Örnek 1: (G) A.Ş.’nin hisse
senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 20 TL’dir. (H) Ltd. Şti.nin
aktifinde toplam 30.000 TL bedelle kayıtlı 1.000 adet hisse (G) A.Ş.
tarafından 13/2/2021 tarihinde toplam 35.000 TL
bedel karşılığında satın alınmıştır.
(G) A.Ş. tarafından hisse senetlerinin iktisap
edildiği 13/2/2021 tarihi itibarıyla Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi
yapılmayacaktır.
(H) Ltd. Şti. ise (G) A.Ş. hisse senetlerinin
satışından elde ettiği (35.000 TL – 30.000 TL=) 5.000 TL kazancı genel
hükümler çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutacak olup şartları taşıması
halinde Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan
iştirak hissesi satış kazancı istisnasından faydalanabilecektir.
(G) A.Ş., 35.000 TL’ye
iktisap ettiği kendi hisse senetlerini 13/2/2023 tarihi itibarıyla sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemiş ve elden çıkarmamıştır.
Buna göre, (G) A.Ş. 13/2/2023
tarihi itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari
değeri arasındaki fark olan [35.000 – (1.000 x 20)=] 15.000 TL üzerinden
%15 oranında vergi kesintisi yapacak ve hesaplamış olduğu (15.000 TL x
%15=) 2.250 TL vergiyi Şubat/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet
beyannamesiyle beyan ederek ödeyecektir.
(G) A.Ş.’nin, satın almış
olduğu kendi hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren iki yıllık süre
içinde sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemesi ve
elden çıkarmamış olması nedeniyle ödemiş olduğu 2.250 TL vergi, herhangi
bir vergiden mahsup edilemeyecek veya iade konusu yapılamayacaktır. Ayrıca
2.250 TL’lik bu vergi, (G) A.Ş. tarafından kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider olarak da dikkate alınmayacaktır.
Örnek 2: (K) A.Ş.’nin hisse
senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 10 TL’dir. (K) A.Ş. Borsa
İstanbul’da işlem görmekte olan 2.000 adet kendi hisse senedini, 1/8/2021 tarihinde 50.000 TL’ye satın almıştır.
(K) A.Ş., 50.000 TL’ye
iktisap ettiği kendi hisse senetlerini 1/8/2023 tarihi itibarıyla henüz
sermaye azaltımı yoluyla itfa etmediği gibi elden
de çıkarmamıştır.
Buna göre, (K) A.Ş. iktisap tarihinden itibaren iki
tam yıllık sürenin dolduğu 1/8/2023 tarihi
itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari değeri
arasındaki fark olan [50.000 TL – (2.000 TL x 10)=] 30.000 TL üzerinden %15
oranında vergi kesintisi yapacak ve hesaplamış olduğu (30.000 TL x %15=)
4.500 TL vergiyi Ağustos/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle
beyan ederek ödeyecektir.
1/8/2023 tarihi itibarıyla, iki yıldır elinde
tutmakta olduğu kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari bedeli
arasındaki fark üzerinden vergi kesintisi yapan (K) A.Ş.,
kendi hisse senetlerini iktisap tarihinden iki tam yıllık süre geçtikten
sonraki bir tarih olan 11/10/2023 tarihinde 15.000 TL’ye satmıştır.
Ağustos/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet
beyannamesi ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasına göre tevkifat yükümlülüğünü yerine
getirmesi gereken (K) A.Ş.’nin bu satış nedeniyle
ayrı bir tevkifat yükümlülüğü bulunmamaktadır.
15.6.7.6.
İktisap edilen hisse senetleri veya ortaklık paylarının iktisap bedelinin
üzerinde bir bedelle elden çıkarılması
Sermaye şirketleri, iktisap ettikleri kendi hisse
senetleri veya ortaklık paylarını sermaye azaltımı
yoluyla itfa edebilecekleri gibi iktisap bedelinin altında veya üstünde bir
bedel karşılığında elden çıkarabilmektedirler.
Tam mükellef sermaye şirketlerince iktisap edilen
kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarının, iktisap bedelinin üzerinde
bir bedelle elden çıkarılması halinde satış kazancının tamamı kurum
kazancına dahil edilerek genel hükümlere göre
vergilendirilecektir.
Örnek: (I) Ltd. Şti.’nin
ortaklık paylarının kayıtlı değeri her bir pay için 50 TL’dir. Bay (A)’nın elinde bulundurduğu 500 adet (I) Ltd. Şti.’ne ait ortaklık payı, (I) Ltd. Şti. tarafından 11/7/2021 tarihinde toplam 60.000 TL’ye satın
alınmıştır. Bu aşamada Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır.
(I) Ltd. Şti., 11/7/2021
tarihinde iktisap ettiği kendi ortaklık paylarını 21/7/2022 tarihinde
70.000 TL bedel karşılığında satmıştır. (I) Ltd. Şti.’nin,
iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle kendi ortaklık paylarını elden
çıkarması nedeniyle, bu aşamada da Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılmayacak
olup, (70.000 TL – 60.000 TL =)
10.000 TL tutarında satış kazancı genel hükümler çerçevesinde vergilendirilecektir.
15.6.7.7.
Uygulama dönemi
11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen, kendi hisselerini
iktisap eden şirketlerde vergi kesintisine ilişkin dördüncü fıkra, 7256
sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca bu
Kanunun yayımı tarihi olan 17/11/2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Buna göre, söz konusu düzenleme, tam mükellef
sermaye şirketlerinin 17/11/2020 tarihinden
itibaren iktisap ettikleri kendi hisse senetleri ve ortaklık payları
açısından uygulanacaktır.
Dolayısıyla, tam mükellef sermaye şirketlerinin 17/11/2020 tarihinden önce iktisap ettikleri kendi hisse
senetleri veya ortaklık payları için bu düzenleme uygulanmayacaktır.”
MADDE 3 – Aynı Tebliğin “32.1.
Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi” başlıklı bölümünden sonra gelmek
üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“32.1.1.
Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında
halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli
uygulanması
7256 sayılı Kanunun 35 inci
maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci
maddesine eklenen altıncı fıkrada yer alan düzenlemeyle payları Borsa
İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında
halka arz edilen kurumların paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap
döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına
kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli olarak uygulanacağı hüküm altına
alınmıştır.
Öte yandan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve
elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim
şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans
şirketleri ve emeklilik şirketleri indirimli oran uygulamasından
yararlanamayacaklardır.
İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulamasından
yararlanılabilmesi için, payların Borsa İstanbul Pay Piyasasında maddenin
yürürlük (17/11/2020) tarihinden sonra ilk defa
halka arz ediliyor olması ve en az %20 oranında halka arzın
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
%20’lik oranın hesabında halka arz edilen tutarla birlikte ulaşılan
toplam sermaye tutarı dikkate alınacaktır.
İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulaması
süresiz olmayıp, ilk defa halka arzın gerçekleştiği hesap döneminden
başlamak üzere beş hesap dönemi boyunca elde edilecek kurum kazançlarına
uygulanacaktır. Halka arz şartının Kanunda öngörülen şekilde sağlandığı
geçici vergilendirme döneminden itibaren kurumlar vergisi 2 puan indirimli
olarak uygulanacak olup halka arzın gerçekleştiği tarihe göre önceki geçici
vergilendirme dönemlerinde kanuni oran üzerinden hesaplanan geçici vergiler
için düzeltme işlemi yapılmayacaktır.
İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulamasından
yararlanılabilmesi için en az %20 oranındaki halka açıklığın, ilk defa
halka arzın gerçekleştiği hesap döneminden itibaren beş hesap dönemi
boyunca korunması gerekmektedir. Bu şartın ihlal edilmesi halinde indirimli
vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler,
vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi
ile birlikte tahsil edilecektir.
Ayrıca bu hüküm kapsamında,
İndirimli oranlı kurumlar vergisinden yararlanan kurumların ilk defa halka
arzın gerçekleştiği hesap döneminden itibaren beş hesap dönemi içerisinde
tasfiyeye girmeleri veya devir ya da tam bölünme yoluyla infisah etmeleri
halinde ise indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk
ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası
uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
Örnek 1: İnşaat sektöründe faaliyette bulunan (A) A.Ş.’nin payları yetkili organının kararı doğrultusunda 9/3/2021 tarihinde Borsa İstanbul Pay Piyasasında işlem
görmek üzere ilk defa halka arz olunmuştur.
Söz konusu halka arz işlemiyle birlikte %35
oranında halka açılan (A) A.Ş.’nin 2021-2025
hesap dönemlerinde elde edeceği kurum kazancına kurumlar vergisi oranı 2
puan indirimli olarak uygulanacaktır.
Örnek 2: Madencilik sektöründe faaliyette bulunan (B) A.Ş.’nin payları 13/7/2020
tarihinde halka arz edilmiş olup, halka açıklık oranı %30’dur. Hali hazırda
sermayesi 5.000.000 TL olan (B) A.Ş. 2022 yılında 3.000.000 TL’lik sermaye
artırımıyla halka arz edilmiş ve halka açıklık oranı %56,25 olmuştur.
(B) A.Ş.’nin ilk defa
halka arz edildiği tarih, indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasının
yürürlük tarihi (17/11/2020) öncesine tekabül
ettiğinden indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanması
mümkün bulunmamaktadır.
Örnek 3: 1.000.000 TL sermayesi bulunan ve 2021 yılında
250.000 TL sermaye artırımı suretiyle ilk defa olmak üzere (250.000 TL /
1.250.000 TL) %20 oranında halka arz edilen (C) A.Ş. bu hesap döneminden
itibaren indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından
yararlanabilecektir. (C) A.Ş.’nin indirimli
orandan yararlanabilmesi için 2021-2025 yılları arasında tasfiyeye
girmemesi ve yine bu dönemde devir ya da tam bölünme yoluyla infisah
etmemesi gerekmektedir. (C) A.Ş.’nin bu dönem
içerisinde tasfiyeye girmesi veya devir ya da tam bölünme yoluyla infisah
etmesi halinde ise indirimli oranda uygulanan kurumlar vergisi nedeniyle
zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı
cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
Örnek 4: 14/2/2021 tarihinde %10 oranında ilk defa halka arz edilen
(D) A.Ş.’nin 14/2/2022 tarihinde %15 oranında
ikinci halka arzı gerçekleştirilmiştir.
Her ne kadar (D) A.Ş.’nin
toplam halka arz oranı toplamda %20’nin üzerine çıkmış olsa da ilk defa
halka arzda %20’lik oranın sağlanamaması nedeniyle 2 puan indirimli oranda
kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Örnek 5: Finansal kiralama sektöründe faaliyette bulunan (E)
A.Ş.’nin payları ilk defa 15/6/2021
tarihinde halka arz edilmiş olup, halka arz oranı %45’tir.
Finansal kiralama şirketleri, söz konusu indirimli
oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanamayacaklar arasında
sayıldığından (E) A.Ş.’nin kurum kazancına
indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Ayrıca, söz konusu indirimli oranda kurumlar
vergisi uygulaması, normal hesap dönemi kullanan mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlarına,
özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ise 2021 takvim yılından itibaren
başlayan özel hesap dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır.
Örnek 6: Giyim sektöründe faaliyette bulunan ve normal hesap
dönemini kullanan (G) A.Ş.’nin payları 23/12/2020 tarihinde ilk defa halka arz edilmiş olup,
halka arz oranı % 25’tir.
Kanunun 32 nci maddesinin
altıncı fıkrasının yürürlük (17/11/2020)
tarihinden sonra söz konusu halka arz işlemiyle birlikte %25 oranında halka
açılan (G) A.Ş.’nin 2021-2025 hesap dönemlerinde
elde edeceği kurum kazancına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak
uygulanacaktır.
Öte yandan, 2021-2025 hesap dönemlerine ilişkin
geçici vergilendirme dönemlerinde de (G) A.Ş. için kurumlar vergisi oranı 2
puan indirimli olarak uygulanacaktır.”
MADDE 4 – Aynı Tebliğin “36.8.”
bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“36.9.
5520 sayılı Kanuna 7316 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle eklenen geçici 13
üncü madde hükmü aşağıdaki gibidir.
“Geçici Madde 13 – (1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan %20 oranı,
kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %25,
2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak
uygulanır. Bu oranlar özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili
yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlarına uygulanır.”
Ayrıca, 7316 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin (c)
bendiyle, söz konusu geçici 13 üncü maddenin,
-1/7/2021 tarihinden
itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1/1/2021 tarihinden
itibaren başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen
kurumlar için 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine) ait
kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe
gireceği,
-Bu oranların özel hesap dönemi tayin edilen
kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlara
uygulanacağı
belirtilmiştir.
Bu kapsamda, kurumlar vergisi mükelleflerinin 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme
dönemleri için 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık/geçici
kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan edilen matrahlarına %25 oranında
kurumlar vergisi/geçici vergi uygulanacaktır. 2022 hesap dönemine ait kurum
kazançları üzerinden ise %23 oranında kurumlar vergisi alınacaktır.
Dolayısıyla, geçici vergi oranı, hesap dönemi
olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 1/1/2021
tarihinden itibaren başlayan 2021 hesap döneminin ikinci geçici vergi
döneminden itibaren %25 oranında; kendilerine özel hesap dönemi tayin
edilmiş olan mükelleflerde ise 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap
dönemlerine ilişkin olarak 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken
geçici vergi beyannamelerinde %25 olarak uygulanacaktır.”
MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı
yürütür.
|