SEVK İRSALİYESİ’NİN ÖNEMİ …!

**** Satış sözleşmelerinde ; Malın teslim edildiği, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edilir. Kuşkusuz, bu belgelerin imzalı ve imzaların, alıcıya veya alıcının çalışanına ait olması gerekir. Yalnız, imzanın alıcı veya çalışanı yanında, başka biçimde teslim almaya yetkili sayılabilecek kişiye ait olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Uygulamada, bu belgelere, sadece kime ait olduğu anlaşılamayan imza atıldığına veya sadece ismin yazıldığına sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu durum alacaklının aleyhine olup malın teslim edildiğine ilişkin ispat külfeti davacı/alacaklıya ait olmaktadır.

Sevk irsaliyesi faturaya bağlı alacağın delili anlamında büyük önem taşıdığından .. Söz konusu alacak için FATURA kesilmiş olsa dahi alacağın davalık olması durumunda dava dosyalarında delil olabilmesi için sevk irsaliyesinin düzenlenmiş olması ve irsaliye üzerinde imzaların olması gerekmektedir.

*** Fatura içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu anlamı doğmaktadır. Ancak ; Faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını gelmez. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun, eğer fatura konusu mal ise de teslim edilmiş olduğunun kanıtlanması gerekir.

***Yargıtay bir kararında faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmaması halinde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesinin doğacağı, yani faturanın verilmesine sebep olan iş veya hizmetin yapılmış olduğunun kabulü anlamına gelmeyeceğine hükmetmiştir. Anılan karara göre sözleşme konusu işin yapılmış olduğunun davacı/alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir ve faturanın ticari deftere kaydedilmiş olması bile yalnızca karine teşkil etmekte olup her zaman aksi ispat edilebilir.

***** Diğer taraftan, alıcı tarafından Vergi Dairesi’ne bildirilen BA-BS formları da fatura kapsamındaki malın teslim edildiğini gösterir. Ancak her fatura ve her taraf BA-BS bildirim yükümlülüğüne sahip değildir. BA-BS bildirim yükümlülüğündeki limit, KDV hariç 5.000 TL iken; e-arşivde mükellefler arasında limit vergiler dâhil toplamı 5.000 TL’yi geçen faturalardır. Bu sebeple yine satıcı taraf BA-BS bildirim yükümlülüğüne girmeyen malı teslim ettiğini yazılı belge ile ispat etmek zorundadır. 

Özetlemek gerekir ise ;

*** Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıt da bulundurması şarttır.

Sevk irsaliyesinde teslim alanın adı, soyadı, mümkünse TC kimlik numarası imzası bulunmalıdır. Mahkemeler teslim edilen kişilerin SGK lı çalışanlar olup olmadığını da itiraz olması halinde incelemekte olup, teslim ile görevli kişilerin kime teslim ettiklerine dikkat etmeleri gerekmektedir.

*** Herhangi bir şekilde teslimatın üçüncü kişiye, müşterinin müşterisine vb. yapıldığı durumlarda, müşteri ile ıslak imzalı veya elektronik imza ile hesap mutabakatı sağlanması zorunludur. Bu tür durumlarda, açık şekilde fatura detaylarının yapıldığı, teslimin alıcı adına onun talimatı ile üçüncü kişiye yapıldığının yazılması faydalı olacaktır.

*** Faturanın muhatabınca malların teslime dair imzalı sevk irsaliyesi, içinde ne olduğu açıkça belli olmak kaydıyla kargo kayıtlarının veya diğer yazılı belgelerin mahkemeye sunulması gerekmektedir. Alacaklının kendi defterlerindeki kayıtları dayanak belge ile doğrulanmadığı sürece mal teslimi hususunda tek başına delil olarak kabul edilemez. Güncel Yargıtay kararlarına göre satış faturalarının borçlu defterlerine işlenmiş olması mal teslim edilmediği savunmasını bertaraf etmemektedir.

SMMM Özlem BALCI

Bunları da sevebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir